Belarusta ki arkadaşımızdan son günlerde ülkede meydana gelen olaylarla ilgili düşünceleri

Dün ve bugün(12 ve 13 Ağustos günleri, bn.) Belarus genelinde çeşitli fabrika ve iş yerlerinde işçiler, mitingler, geçici olarak üretimi durdurma ve grevleri hayata geçirdiler. Protestoların gerçekleştiği iş yerlerinden bazıları şu şekilde: Grodnojilstroi (ülkenin batısında Polonya sırına yakın olan Grodno kentinde inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir firma), Grodno Azot (Grodno kenti yakınlarında faaliyet gösteren suni gübre fabrikası), Zavod Khimvolokno (Grodno kentinde faaliyet gösteren sentetik iplik üreten fabrika), BelAZ (başkent Minsk’e yaklaşık 60 km, uzaklıkta bulunan Jodino kenti yakınlarında bulunan Belarus Otomobil Fabrikası maden sanayisinde kullanılan ağır yük kamyonları üretiyor), Minsk Traktör Fabrikası(MTZ, Sovyet döneminden bugüne faaliyet gösteren traktör ve tarım aletleri fabrikası) Minsk Otomobil fabrikası(MAZ, başkentte faaliyet gösteren kamyon üreticisi fabrika) Terrazit Plus(PVC doğrama ve kapı sistemleri üreten firma, Grobdo kentinde kurulu) Grodnopromstroi(Grodno kentine konuşlu bulunan firma, edüstiyel yapı ve inşaat üzerine uzmanlaşmış durumda), Belkard( Grodno kentine bulunan Otomobil parçaları üreten fabrika), Konte Spa(Grodno kentinde bulunan konfeksiyon firması), İntegral(başkent Minskte bulunan elektronik alanında faaliyet gösteren firma), Belarus devlet filarmoni orkestrası(başkent Minskte ki senfoni orkestrası), Gefest(başkent Minskte bulunan doğal gazla çalışan soba, mutfak fırını vb, şeyler üreten firma), Belarus Demiryolları).

İşletmelerin yöneticileri ve bazı kentlerde üst düzey kamu görevlileri eylem yapan işçilerle toplantılar düzenleyerek onlara yönelik konuşmalar gerçekleştirdiler. Toplantı ve mitingler barışçıl bir şekilde geçti, her hangi bir polis saldırısı veya şiddet olayı yaşanmadı.

Ayrıca bugün(13 Ağustos), ülkenin birçok şehrinde, binlerce ve belki de on binlerce insan yollar boyunca insan zincirleri oluşturdular-kimileri ellerinde çiçeklerle, kimileri ise balonlarla, bazıları ise pankartlarla bu zincirlere katıldılar.

Dün(12 Ağustos) olduğu gibi bugün(13 Ağustos) sağlık görevlileri açıkta kaldı ve şiddete son verilmesi çağrısında bulundu. Doktorlar, hemşireler, eylemcilerin çevik kuvvet polisi ile çatışmalarının sonuçlarını ve polislerin protestolara katılmayanlar da dahil olmak üzere halktan insanlara karşı acımasızca uyguladıkları şiddetin sonuçlarını herkesten daha fazla görüyorlar.

Tüm protestocuların temel talepleri aşağıdaki gibidir:

– Kamu düzenini bozmayan barışçıl protestoculara karşı kolluk kuvvetlerinin şiddet ve vahşetine son verilmesi

– Gözaltına alınan protestocuların serbest bırakılması

– Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verilen oyların yeniden sayılması veya adil yeni bir seçimin yapılması.

Parlamento sözcusu, Cumhurbaşkanlığı kabinesinin eski başkanı N. I. Kaçanova, Cumhurbaşkanı Lukaşenko adına Belarus halkına yönelik bir konuşma yaptı. İçişleri Bakanı Yuriy Karaev, protestolarda rastgele insanların yaralanmaları için özür diledi.

Belarus halkı, sermayenin ve ona hizmet eden bürokrasinin boyunduruğuna uzun zamandır tahammül ettiler, ancak çok az insan baskının kaynağını anladı. Şimdi, sokaklara çıkmaya, iş yerlerinde toplu olarak toplanmaya ve yetkililere taleplerini dillendiren Belarus halkı, ülkenin birçok şehrinde ki dayanışma ve destek eylemlerini görerek öföriye kapıldılar.

Protestocular heyecanlı ve neşeli, halk için, adalet için, barış için eylemler yaptıklarına inanıyorlar. Kendi başlarına hareket ettiklerine, protesto etmeye istekli olduklarına inanıyorlar. Protestolarının yıllardır Avrupa ve Amerikan emperyalistlerine hizmet eden kişiler tarafından hazırlandığını bilmiyorlar. Bu kitlesel protestolara gerçekte kimlerin yararına yapıldığını ve sonunda bundan yararlanacak olanları görmüyorlar. Ancak bu, barışçıl eylemler yapan insanların aptal olduğu anlamına gelmez. Bu, düşmanın akıllı ve kurnaz olduğu anlamına gelir. Bu, bizim(Belaruslu komünistlerin) çok az çalıştığımız, birçok yönden pasif ve kayıtsız olduğumuz anlamına gelir.

Belarus halkının eylemleri şimdi Lukaşenko veya Tihanovskaya ya da başka birine karşı değil, emekçilerin tüm sıkıntılarının kaynağına karşı yani kapitalist sisteme karşı yönlendirilmelidir. Ülkenin aslında Avrupa-Amerikan emperyalistleri lehine bir darbe hazırladığına dair her adımda sürekli açıklamak zorundayız. Protestocuların halihazırda mevcut hükümetin karşılayabileceği talepleri ön plana sürmelerine yardımcı olmamız gerekiyor. Bunlar – gerçek bir ifade hürriyeti, toplanma ve gösteri hakkı, dernek kurma ve derneğe üye olma özgürlüğü, taşeronluk sistemin kaldırılması, işçilerin ücretlerine fiyatların düşürülerek zam yapılması, ve artan oranlı vergi sisteminin hayata geçirilmesi, fabrikalara yeni donanım ve ekipman almaları için finansmanın arttırılması, sağlık hizmetleri ve eğitim finansmanının artırılması, tüm iş yerlerinde işçi denetimi kurulması, bütçe harcamalarının emekçiler tarafından kontrol edilmesi ve şeffaf bir biçimde harcanması, emeklilik reformunun iptal edilmesi ve daha bir çok şey.

Eylemlere katılan işçilerin kendi öz örgütlenmelerini oluşturmaları için, en bilinçli öncü işçiler için Marksist-Leninist gönüllü eğitim toplulukları kurmalarına yardımcı olmak gerekiyor. Onlarla daha fazla çalışmak için işçi kitleleri ile bağlantılar kurmak gerek.

Protestoyu şu anda olduğu biçimde desteklemek, ülkede bir darbeyi kolaylaştırmak, emperyalistlerin ülkeyi yok etmelerine yardımcı olmak, Belarus’u Avrupa Amerikan emperyalistlerinin bir yeni-sömürgesine dönüştürmek anlamına geliyor.

Protesto eylemlerine karşı tavırsız kalmak ya da durdurulmalarını istemek, sonsuz yalanlardan ve adaletsizlikten bıkmış işçilerin çıkarlarına ihanet etmek, meydana gelen olayların sorumluluğundan kaçmak anlamına gelir.


İşçilerin eylemlerinden bazı kareler

Polis şiddetine karşı eylem yapan sağlık emekçileri
, , , , , ,